İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti olası afetlere karşı daha dirençli hale getirmek ve güvenli yapılaşma için uygun bölgeleri belirlemek amacıyla yürüttüğü deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerine hız kesmeden devam ediyor. Bornova’daki çalışmaların ardından şimdi de Karşıyaka’da mikrobölgeleme çalışmaları başlatılıyor. Bu kapsamda, yaklaşık 2 bin hektarlık alanda heyelan, sıvılaşma gibi çeşitli afet tehlikeleri ve riskler incelenecek, bölgenin yerleşime elverişli zeminleri değerlendirilecek. Ayrıca, 22 bin 554 bina için yapı envanteri çıkarılarak, bu yapıların deprem anındaki performansları analiz edilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti olası afetlerden en az hasarla koruyabilmek amacıyla yürüttüğü kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerine hız kesmeden devam ediyor. Yapı envanteri ve zemin analizleriyle birlikte, kara ve denizde depremsellik araştırmalarını da içeren projeler, İzmir’in gelecekte karşılaşabileceği riskleri belirlemeye odaklanıyor. 30 Ekim 2020’de yaşanan İzmir depreminin ardından pilot bölge olarak seçilen Bornova’da zemin araştırmalarını tamamlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı, şimdi de Karşıyaka’da mikrobölgeleme çalışmalarına başlıyor.
Merkezdeki 11 ilçeyi kapsayacak
Yaklaşık 2 bin hektarlık bir alanı kapsayan Karşıyaka mikrobölgeleme çalışmaları için ihale süreci başlatıldı. Bornova’da olduğu gibi Karşıyaka’da da sondaj çalışmaları, binlerce arazi ve laboratuvar deneyi ile jeofizik veri toplama faaliyetleri gerçekleştirilecek. Proje, ilçenin paleosismolojisi, tsunami tehlikesi ve zemin indeks özelliklerinin tespit edilmesini amaçlıyor. Merkezdeki 11 ilçeyi kapsayacak şekilde planlanan mikrobölgeleme çalışmaları, kentin zemin yapısı ve risk durumuna göre aşamalı olarak ilerleyecek. Karşıyaka’nın ardından çalışmalar Bayraklı, Konak ve Narlıdere ilçelerinde devam edecek.
Yıl sonuna kadar Karşıyaka’da 22 bin 554 yapının envanterinin çıkarılacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi, mikrobölgeleme çalışmalarıyla eş zamanlı olarak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile imzaladığı protokol kapsamında Yapı Stoku Envanter Projesi ve bina kimlik belgesi çalışmalarını da sürdürüyor. Yapı envanteri çalışmaları, 30 Ekim İzmir depreminden en çok etkilenen Bayraklı’da başlayarak, toplam 33 bin 100 yapının envanterini tamamladı. Bornova’da ise 61 bin 673 yapının envanteri çıkarıldı. Pilot bölgeler olan Bayraklı ve Bornova’daki çalışmaların ardından toplamda 94 bin 773 yapı için envanter oluşturulmuş oldu. Yıl sonuna kadar Karşıyaka’da bulunan 22 bin 554 yapının envanterinin çıkarılması hedefleniyor. Uzun vadede ise İzmir genelindeki 906 bin 115 yapı için envanter çalışması planlanıyor.
28 bin laboratuvar deneyi
Bornova’da gerçekleştirilen mikrobölgeleme çalışmaları yaklaşık 7 bin hektarlık bir alanı kapsıyor. Bu süreçte, bin 350 noktada açılan sondaj kuyularında 40 bin metre derinliğe kadar sondaj yapıldı ve kaya ile toprak numuneleri üzerinde 28 bin laboratuvar deneyi gerçekleştirildi. Bornova Havzası’nın zemin yapısını bütüncül bir yaklaşımla ele alan bu çalışmalar, bölgenin zayıf ve güçlü zeminlerini belirleyerek yerleşime uygun alanların tespit edilmesini sağlayacak. Elde edilen veriler doğrultusunda, güvenli bir şehirleşme için sağlam zeminlerin belirlenmesine yönelik modelleme çalışmaları yapılacak.
İzmir’e özgü kentsel iyileştirme modelleri ve dönüşüm stratejileri geliştirilecek
Yapı envanteri çalışması ile binaların envanteri çıkarılarak, deprem esnasındaki davranışlarına göre öncelik sırası belirlenecek. Bu sayede, bölgesel bazda elde edilen sonuçlarla İzmir’e özgü kentsel iyileştirme modelleri ve dönüşüm stratejileri geliştirilecek. Ayrıca, yapı envanteri projesi kapsamında her bir binaya ait bina kimlik belgesi oluşturulacak. Bu kimlik belgeleri, kent sakinlerinin yaşadıkları bina hakkında en kapsamlı bilgilere hızlı ve aracısız bir şekilde ulaşmalarını sağlayacak. İzmir’de, talep halinde ruhsatlı ve projeli konut türü yapılarda ücretsiz olarak ön inceleme çalışmaları da yapılmakta olup, bugüne kadar 6 bin yapı için başvuru alınmış ve incelemeler sürmektedir.
İzmir genelinde yürütülen yapı envanteri, depremsellik ve zemin araştırmaları tüm kentte yaygınlaştırılacak. Deprem Master Planı’na altyapı oluşturacak bu çalışmalar, kent genelindeki tüm tehlike ve riskleri belirleyerek gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacak. Bu kapsamda yürütülen afet risk azaltma çalışmaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mekânsal planlama süreçleri, arazi kullanımı ve yapılaşma kararlarına da yön verecek. Tüm bu veriler, belediye tarafından gerçekleştirilecek kentsel yenileme projeleri ile büyük ölçekli yatırımların planlanması ve uygulanmasına temel teşkil edecek.
