İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında, kadınlar için yeni bir inisiyatif başlattı: Temel Savunma Atölyesi. Krav Maga eğitmeni Çiğdem Ergüz öncülüğünde düzenlenen atölyede, katılımcılar savunma tekniklerini öğrenerek kendilerini olası tehlikelere karşı nasıl koruyabileceklerini keşfetmeye çalışıyor.
Kadına şiddet vakalarının giderek arttığı bir dönemde, kadınlar kendilerini savunma yöntemleri arayışına giriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu ihtiyacı karşılamak için Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü aracılığıyla Karşıyaka’daki Örnekköy yerleşkesinde bir Temel Savunma Atölyesi açtı. Krav Maga uzmanı Çiğdem Ergüz, bu atölyede kadınlara temel savunma tekniklerini öğretirken, aynı zamanda şiddet olaylarına karşı kendilerini nasıl koruyabileceklerini gösteriyor. Atölye, 2 ay boyunca salı ve perşembe günleri 11:30 ile 13:00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor.
“Minimum Güç, Maksimum Etki” Prensibiyle Eğitim
Krav Maga eğitmeni Çiğdem Ergüz, atölye hakkında şu bilgileri veriyor: “Kadınlara dokunulmazlıklarını öğretmek, en büyük önceliğimiz. Çoğu kadın ‘Biz nasıl savunabiliriz ki? Fiziksel gücümüz yeterli değil’ diyor. Ama bizim amacımız, ‘minimum güç, maksimum etki’ prensibini uygulamak. Krav Maga, aslında askeri bir savunma sistemi olmasına rağmen burada özellikle kadınların sokakta karşılaşabilecekleri tehditlere karşı uygulanabilecek teknikler öğretiyoruz.” Atölyede, bilekten yakalama, omuz ve kol savunma teknikleri ile cinsel saldırılara karşı stratejiler üzerinden çalışmalar yapılıyor. Ergüz, bu eğitimin kadınların fiziksel, zihinsel ve çevresel farkındalıklarını geliştireceğini, böylece bir tehdit karşısında kendilerini daha güçlü hissedeceklerini belirtiyor. “Umarım bu tekniklere ihtiyaç duymazlar, ancak karşılaşırlarsa farkı görecekler” diyor.
Kadınların Gücünü Keşfetmek
Çiğdem Ergüz, 7 yıl önce Krav Maga eğitimi almaya başladığını ve kendisinin de sokaklarda daha güvende hissetmek için bu teknikleri öğrendiğini anlatıyor. “Gece geç saatlere kadar dışarıda çalışmak zorundaydım ve kendimi güvende hissetmiyordum. Bu nedenle savunma tekniklerine ihtiyaç duydum. Öğrenip uygulamaya başladıktan sonra, bu bilgileri diğer kadınlarla da paylaşmak istedim. Günümüzde duyduğumuz şiddet haberleri bizi her geçen gün daha da korkutuyor. Bu yüzden kadınlara, herhangi bir tehlike durumunda en az zararla o durumu atlatabilmeleri için bu eğitimleri veriyoruz” diyor.
“Güvende Hissetmek İçin Eğitilmeliyiz”
Atölyeye katılan Berra Duman Eraslan, kadına yönelik şiddet olayları karşısında kendini koruma ihtiyacı hissettiğini belirterek şunları söylüyor: “Kadına şiddet olayları gerçekten çok üzücü. Sokaklarda özgürce yürüyememek, istediğimiz saatte dışarı çıkamamak bir kadının özgüvenini ciddi şekilde zedeliyor. Biz de diğer ülkeler gibi daha özgür ve güvenli bir yaşam sürmek istiyoruz. Kadınların böyle eğitimler alarak kendilerini koruyabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu kursa katılmak herkes için kolay olmayabiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir fırsat sundukları için çok teşekkür ediyorum. Eğitimin ilk gününde üç basit hareket öğrendim ve bunlarla bile kendimi savunabileceğimi hissediyorum” diye konuştu.
“Kadınlar Güçlü Olmalı”
Zuhal Güden ise kursun önemine dikkat çekerek, “Sokakta kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Hem sosyoekonomik hem de toplumsal olarak zorlu bir dönemden geçiyoruz. Şiddet ve öfkenin daha kolay tercih edildiği bir toplumda yaşıyoruz. Bu eğitimlerle, karşılaştığınız durumlarda donup kalmazsınız. Kendinize güvenirsiniz ve başkalarına yardım etme cesaretini bulursunuz. Geçmişte ben de böyle bir duruma tanıklık etmiştim. İstanbul’da geç saatlere kadar çalışıyordum, bir gün eve dönerken bir kadına şiddet uygulandığını gördüm. Ama ben korktuğum için hiçbir şey yapamadım, sadece bağırarak polisi arayacağımı söyledim. Bu çok üzücüydü. Bu yüzden böyle eğitimler çok önemli. Kadınların her anlamda kendini güçlendirmesi gerekiyor” dedi.
“Can Güvenliği Artık Tehlikede”
Gülbahar Biter ise atölyeye katılmanın büyük bir fırsat olduğuna inanıyor: “Bu eğitimlerle kadınların sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da güçlendiğini düşünüyorum. Bugün sadece kadınların değil, herkesin can güvenliği tehlikede. Sokakta rahatça yürüyememek, her an bir tehlike ile karşılaşmak, insanları korkutuyor. Madde bağımlılığının artmasıyla birlikte toplumda daha çok şiddet ve tehdit yaşanıyor. Kendini savunmayı öğrenmek her kadının hakkı olmalı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir imkân sundukları için çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
