Usta yazar Ayşe Kulin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Sanat Söyleşileri etkinliğinde İzmirlilerle bir araya geldi. Kulin, yazarlık kariyerini ve edebiyat yolculuğunu paylaştığı konuşmasında, kitapların insan yaşamındaki önemine vurgu yaparak, “Her kitap, yazarı kim olursa olsun, size yeni bir kapı açar. Kalbinizin bir noktasına dokunur, hayatınıza bilmediğiniz bir dünyayı taşır” ifadelerini kullandı. Etkinlik, edebiyatseverler için unutulmaz bir anı olarak kaydedildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği İzmir Sanat Söyleşileri, usta yazar Ayşe Kulin’i konuk etti. Adı: Aylin, Sevdalinka, Nefes Nefese, Füreya ve Veda gibi eserleriyle edebiyat dünyasında iz bırakan Kulin, söyleşide yazarlık serüvenini ve yeni kitabı 4 Gün 3 Geceyi paylaştı. İzmirli şair Tuğrul Keskin’in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Kulin, yazarlıkta dönüm noktası olan anılarından da bahsetti. Özellikle Nalân Türkeli’nin yazdığı Varoşta Kadın Olmak kitabından etkilenerek yazılarına yeni bir perspektif kazandırdığını belirtti. Kulin, “Kim yazarsa yazsın her kitap, size bir kapı açar. Kalbinizin bir yerine dokunur. İçinden üç cümle geçer ve size bilmediğiniz bir dünyayı getirir. O kitaptan sonraki hayatımda hep bunu göz önünde tutarak yazmaya çalıştım” dedi.
“Dünyanın Kapısını Bir Kitap Açtı”
Kulin, Nalân Türkeli’nin kitabını okuduğu gece boyunca ağladığını dile getirerek şunları söyledi: “İstanbul’da herkes çöp bidonunu apartmanın önüne bırakırdı. Sonra birtakım arkadaşlar çöpleri deşer ve içinden bir şeyler alırdı. Etraf pislik içinde kalırdı ve ben bunlara çok kızardım. Kitabı bitirdiğim zaman yatağımın içinde hüngür hüngür ağladım. ‘Çöp toplayan insanların hayatlarını hiç mi düşünmedin?’ diye kendime sordum. Çok utandım ama bir şey öğrendim. Nalân Türkeli, ilkokuldan terk. 3 sene okumuş ve kitap yazmış. İstanbul’a gelmişler, gecekonduda oturmuşlar ve çöp toplayarak yaşamışlar. Sonra oturup bunun hikâyesini yazmış. Ayşe Kulin de sıcak kaloriferli evinde oturmuş, o kitabı okuyor. Bir nevi dünyanın kapısını bana, ilkokulu bitirmemiş bir kadının kitabı açtı.”
“Haldun Taner Öykü Ödülü’nü Kazandığımı Sandım”
Kulin, 1995 yılında kazandığı Haldun Taner Öykü Ödülü ile ilgili eğlenceli bir anısını da paylaştı. Eşi Engin Baraz’ın teşvikiyle yarışmaya katıldığını ifade eden Kulin, kazandığını öğrendiği ilk anda şüpheyle yaklaştığını belirtti: “Engin ofisime giderek iki hikâyemi almış ve yarışmaya yollamış. O dönem telefon yoktu, sesli mesaj makineleri vardı. Gelen mesajda Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazandığım söyleniyordu. Kitap yazmaya heves ettiğimi bilen bir arkadaşımın benimle dalga geçtiğini sandım. Ben de İngilizce konuşup ‘Siz de Oscar’ı kazandınız, tebrikler’ diye cevap yolladım. Ertesi gün, gelen mesajı bir kez daha dinledim ve oraya bırakılan numarayı aradım. Ciddi ciddi beni tebrik ettiler. Meğer ödülü gerçekten kazanmışım.”
“Adı: Aylin Edebiyat Tarihinde Emsalsiz Bir Başarı Yakaladı”
Kulin, ödül sonrası yayınevleriyle olan görüşmelerini ve Adı: Aylin romanının nasıl ortaya çıktığını da anlattı. Kitabın, satış rakamları açısından olağanüstü bir başarı elde ettiğini belirten yazar, “Hiçbir kitap, bir sene en tepede kalmaz. Dünyada böyle bir örnek yok. O kitap inanılmayacak kadar çok sattı” dedi. Foto Sabah Resimleri kitabıyla kazandığı başarıların ardından büyük yayınevleriyle görüşmeler gerçekleştirdiğini ve bu süreçte edebi kariyerinde önemli adımlar attığını sözlerine ekledi.
Etkinlik, Ayşe Kulin’in okurlarıyla gerçekleştirdiği bu samimi ve ilham verici buluşmayla hafızalarda yer etti.