İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İzmir Planlama Ajansı (İZPA), kentin uzun vadeli vizyonunu ve stratejilerini belirlemek amacıyla hazırlanan İzmir Vizyon 2074 Çerçeve Belgesi çalışmaları kapsamında “Nasıl Bir İzmir” serisinin altıncı panelini düzenledi. “Tasarım Kenti ve Kentin Tasarımı” başlığıyla gerçekleşen panel, kentin geleceğine dair önemli tartışmaların zeminini oluşturdu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Planlama Ajansı (İZPA), kentin geleceğine yön verecek “İzmir Vizyon 2074 Çerçeve Belgesi” kapsamında başlattığı “Nasıl Bir İzmir” panel serisine devam ediyor. Sekiz panel ve sekiz atölye çalışmasından oluşan bu kapsamlı sürecin altıncı buluşması, “Tasarım Kenti ve Kentin Tasarımı” temasıyla İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşti. Etkinlik, Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu’nun moderatörlüğünde düzenlendi.
İzmir’in Tasarım Yolculuğu: Geçmişten Günümüze Dönüşüm
Panelin ilk konuşmacısı, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Deniz Güner, İzmir’in tarihsel süreçteki planlama girişimlerini ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Güner, kentin 1922 yangını, mübadele ve dünya savaşları gibi zorlu dönemlerden geçtiğini, ancak Kültürpark’ın kurulmasıyla bu olumsuzlukların dönüştüğünü vurguladı. İzmir’in bir zamanlar tasarım ithal eden bir kentten, tasarım ihraç eden bir kimliğe büründüğünü ifade eden Güner, toplumsal cinsiyet ve feminist bakış açılarının mimarlık ve şehircilik çalışmalarında daha fazla yer bulması gerektiğini belirtti. Özellikle kadınlar için güvenli kentler tasarlamanın önemine dikkat çekti.
İzmir’i Özgün Kılan Değerler ve Endişeler
Sabancı Üniversitesi’nden Ayşe Köse Badur ise kentteki ihtiyaçlar ve haklara dair gerçekleştirdikleri araştırmadan önemli bulgular paylaştı. Katılımcıların çoğunluğunun İzmir’i sakin, özgür ve ulaşımı kolay bir kent olarak tanımladığını aktaran Badur, “Ancak, kent nüfusunun büyümesi konusunda endişeler var. İzmirliler, ‘İstanbullulaşmak istemiyoruz’ diyor ve barınma hakkı ile yeşil alan eksikliği gibi konular öne çıkıyor” dedi. Ayrıca İzmir’in kadınlar için özgür bir kent olarak algılanmasının, kadınların kente duyduğu aidiyet hissini güçlendirdiğini belirtti. Genç nüfusun farklı kentlere veya yurtdışına yöneldiğine dikkat çeken Badur, bu eğilimi tersine çevirmek için gençlere yönelik yeni istihdam olanaklarının oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Mahallelerin Geleceği Katılımla Şekillenmeli
Kentsel Strateji’den Ali Faruk Göksu, mahallelerin mahalle sakinleriyle birlikte yeniden tasarlanmasının önemine değindi. Göksu, katılımcılığı artırmak için empati odaklı yöntemler geliştirmenin ve pilot projelerle bu süreci desteklemenin gerekliliğini belirtti. Mahalle buluşmalarında kentsel yoksulluk gibi konuların çoğu zaman yeterince ele alınmadığını ifade eden Göksu, “Doğadan öğrenmemiz gereken çok şey var. Örneğin, ‘yeşil kuşak’ uygulamaları İzmir için bir çözüm olabilir mi? Bunu değerlendirmeliyiz” dedi. Ayrıca, çözüm odaklı yönetim ve çevresel etki gibi unsurların tasarım süreçlerinde öncelikli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
İzmirliler İçin Açık ve Kapsayıcı Bir Süreç
Soru-cevap bölümüyle sona eren panel, katılımcılardan gelen öneri ve fikirlerle zenginleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm İzmirlilere açık olarak gerçekleştirdiği “Nasıl Bir İzmir” serisi, iki haftada bir düzenlenen paneller ve ardından yapılan atölye çalışmalarıyla devam edecek. Bu etkinliklerin, İzmir Vizyon 2074 Çerçeve Belgesi için değerli katkılar sağlaması hedefleniyor.