İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yangınla mücadelede görev yapan itfaiye ekipleri, son yılların en zorlu dönemini yaşıyor. Geçen yılın Haziran ayına kıyasla 5 kat artan orman yangınlarına müdahale eden bu kahramanlar, yangınların %98’inin vatandaşların dikkatsizliğinden kaynaklandığını belirtiyor. İtfaiye personeli, canlarını tehlikeye atarak alevlerle mücadele ederken, “Yanan sadece ağaçlar değil, geleceğimiz” diyerek herkesi doğaya “çocuklarınıza gösterdiğiniz özeni gösterin” çağrısında bulunuyor.
Ağaçlar, kuşlar, böcekler ve yaban hayvanları… Her orman yangını derin bir acı bırakıyor. Yaşam kaynağımız olan ormanlar, küçük dikkatsizlikler yüzünden yok oluyor. İzmir’de de yaz aylarının ilk günlerinden itibaren birçok orman yangını meydana geldi. 29 ve 30 Haziran tarihlerinde Selçuk’un Pamucak bölgesi ile Menderes Çamönü’nde çıkan yangınlar rüzgarın etkisiyle büyüdü. Ateş savaşçıları ve gönüllüler saatler süren mücadelelerin ardından yangınları kontrol altına alabildi. Her iki yangından toplam 500 hektarlık alan zarar gördü. Yangınları söndürmek için hızla bölgeye intikal eden İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, tek bir ağacın, tek bir canlının zarar görmemesi için canlarını ortaya koydu. İzmir İtfaiyesi, 30 ilçedeki 62 istasyonda, 300 araç ve 3 vardiyada toplam 1.095 personel ile orman gönüllüleriyle birlikte 24 saat teyakkuzda bulunuyor. İtfaiye yetkilileri, aşırı sıcaklarla artan yangınlara karşı alınacak basit bireysel önlemleri vurguluyor.
“Geçen hafta sonu kent genelinde 255 yangın çıktı”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, kentte 29-30 Haziran tarihlerinde yaşanan zorlu günlere dikkat çekerek, yalnızca geçen hafta sonu 21 noktada orman yangını çıktığını belirtti. Nurlu, “Bu yangınların bir bölümü ot yangını olarak başladı ama orman yangınına dönüştü. İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm ekipleriyle sahadaydı. Sıcaklıklar artıyor ve iklim değişikliğinin etkilerini görüyoruz. Bitki örtümüz bu sıcaklıklara alışık değil. En ufak bir dikkatsizlik zor ve sıkıntılı durumlara neden olabiliyor. Geçen hafta sonu kent genelinde 255 yangın çıktı. Bunlar küçük dikkatsizliklerle başlayıp büyüyen yangınlardı. Çok daha dikkatli olmamız lazım” dedi.
4 dakika 51 saniyede Müdahale
Kent içindeki yangınlara ortalama 4 dakika 51 saniyede, kent dışındaki yangınlara ise 9 buçuk dakikada müdahale ettiklerini belirten Nurlu, yangınların çıkmaması için daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. “Hiç yangın çıkmaması en büyük temennimiz. Ancak yangın çıktığında müdahale konusunda neler yapılabileceğini bilmek çok önemli. O nedenle müdahale süreleri başarılı” diye konuştu.
“2023 yılının aynı ayına göre neredeyse beş katı orman yangını çıktı”
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürü Yaşar Korkmaz, 1 Haziran’dan itibaren İzmir’de olağanüstü yangınların yaşandığını belirtti. “Son bir ayda 45 orman yangını meydana geldi. 2023 yılının aynı ayına göre neredeyse beş katı orman yangını çıktı. Sadece bu hafta sonu 21 orman yangını meydana geldi. Cumartesi günü yalnızca 8 saat içerisinde 86 yangın çıktı. Bunların 6’sı ot yangını olarak başlayıp ormanlara sirayet etti ve 11 orman yangını çıktı. 150 araç ve 350 personelle yangınlara müdahale ettik. Haziran ayında İzmir’de genellikle örtü yangınları olurdu. Ancak bu yaz çok farklı bir durum yaşandı. 27 yıllık meslek hayatımda böyle kısa sürede bu kadar çok yangın görmedim. Orman yangını nerede çıkarsa çıksın hepimizi mutsuz ediyor. Güzel doğamızı ve yeşil örtümüzü gelecek nesillere sağlam devretmek zorundayız” dedi.
“Yangınların %98’i insan kaynaklı”
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Yangın ve Acil Müdahale Şube Müdürü Aydın Mutlu, yangınların %98’inin insan kaynaklı olduğunu belirtti. Alınacak bireysel tedbirlerin birçok yangını önleyeceğine dikkat çeken Mutlu, “Evimizin çevresindeki kuru otları temizleyebiliriz. Kesinlikle sigara izmaritlerini ormanlık alanlara ve kuru otların içine atmamalıyız. Camları ormana atmamalıyız. Kaynak yaparken yanımızda yangın söndürücü veya su bulundurmalıyız. Hafta sonları ve tatil zamanlarında daha çok yangın çıkıyor. Tarlada biçerdöver veya traktörle çalışma yapılırken de küçük bir kıvılcım yangın çıkarabiliyor. Biçerdöver sahiplerinin yanlarında su bulundurması bu yangınları büyük ölçüde önler. Küçük bir kıvılcım kuru otları çabuk tutuşturuyor” dedi.
“Ülkemizin çölleşmemesi için ormanlarımızı korumalıyız”
Yangın çıkacak diye tedirgin şekilde uyuduklarını ifade eden Mutlu, “Sürekli telsizi takip ediyoruz. Kulağımız çağrı merkezinde veya telefonda. Göreve her an hazır şekilde bekliyoruz. Nefes almamızı sağlayan ormanlarda birçok canlı yaşıyor. Ülkemizin çölleşmemesi için ormanlarımızı korumalıyız. Alacağımız bireysel tedbirlerle büyük felaketlerin önüne geçebiliriz” dedi.
“İnsanların yaşam alanlarının yanı sıra hayvanların da evleri yok oluyor”
Son yangınlarda görev alan itfaiye eri Ergün Anıl Cengiz, ormanların kendileri için önemine dikkat çekerek, “Ormanlar bizim canımız. Canımız yandı. Ülkemizin milli serveti. İnsanların yaşam alanlarının yanı sıra hayvanların da evleri yok oluyor. İtfaiyeciyim. Çok yangına müdahale ettim ama özellikle Menderes ve Selçuk yangınları çok kötüydü. Selçuk’taki orman yangınına gittiğimde adeta ormanların çığlığını duydum. Bu durum beni derinden sarstı” dedi.
“Ormanlar, insanların canı ve malı bizim için her şeyden daha önemli”
İtfaiye eri Hasan Bektaş, her yangın ihbarı aldıklarında duygusal anlar yaşadıklarını belirterek, “Bir orman, bir ağaç bizim için bir insan demek. Bu durumlar bizi derinden etkiliyor. Ormanlar canımız. Gelecek nesillere mirasımız. İzmir itfaiyesi olarak her zaman insanların yanındayız. Yangınlara müdahale etmek için koşuyoruz. Ailelerimizi ve sevdiklerimizi geride bırakıyoruz. Ormanlar, insanların canı ve malı bizim için her şeyden daha önemli” dedi.
“Yurttaşların ormanları çocukları gibi düşünmesi gerekiyor”
İtfaiye personeli Serdar Özdemir, yangın çağrısı geldiğinde hemen hazırlandıklarını belirterek, “Böyle durumlarda içimiz yanıyor. Mangal için, 5 dakika keyifli vakit geçirmek uğruna zaman zaman yangın çıkabiliyor. Yurttaşların ormanları çocukları gibi düşünmesi gerekiyor. Her yangında hepimizin içi parçalanıyor. Küçük bir kıvılcımın nelere mal olduğunu hep birlikte görüyoruz. Herkesin daha duyarlı olmasını bekliyoruz. İnsanlarımız, ormanlara da çocukları kadar hassas davransın” dedi.
