Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Hurda Araç Merkezi, kentin çeşitli bölgelerinde çevre kirliliği ve güvenlik sorunlarına yol açan terk edilmiş hurda araçları toplayarak ekonomiye kazandırıyor. Merkezde, bir zamanların gözde lüks marka otomobillerinin yanı sıra klasik hurda araçlar da bulunuyor. Şu anda toplam 476 hurda araç merkezde bulunuyor.
Terk edilmiş araçların toplanması, geri dönüştürülmesi ve ekonomiye kazandırılması süreci, İzmir’in çevre ve güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunuyor. Merkez, İzmir’deki terk edilmiş araç problemini çözerek şehrin estetiğini de iyileştiriyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, çevre dostu projelere verdiği önemi bu merkezle bir kez daha ortaya koyuyor. Toplanan hurda araçların geri dönüşümü sayesinde hem ekonomik değer yaratılıyor hem de çevre kirliliği azaltılıyor. Belediye yetkilileri, bu projenin diğer şehirlere de örnek olmasını hedefliyor.
Merkezdeki hurda araçların çoğu, zamanında lüks marka otomobiller ve klasik araçlardan oluşuyor. Bu araçlar, uygun bir şekilde işlenerek geri dönüşüme kazandırılıyor ve elde edilen malzemeler ekonomiye yeniden kazandırılıyor. Bu girişim, hem çevresel hem de ekonomik faydaları bir arada sunarak İzmir’in sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyor.
Araçlar 13 Bin Metrekarelik Bir Alanda
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde trafik akışını engelleyen, güvenlik riski oluşturan ve çevre kirliliğine neden olan terk edilmiş hurda araçları, Menemen’in Kazımpaşa Mahallesi’nde kurulan Hurda Araç Merkezi’nde topluyor. Türkiye’de belediyeye ait ilk hurda otoparkı olma özelliğini taşıyan ve 892 araç kapasiteli olan bu merkez, 13 bin metrekarelik bir alanda yer alıyor. Lüks marka ve klasik araçların da bulunduğu bu merkezde, 6 ay içinde sahiplerince alınmayan araçlar ekonomiye kazandırılıyor.
“Güvenlik Açısından Riskli Araçları Tespit Ediyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı Zabıta Trafik Şube Müdürü Fatih Toprakdeviren, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 122. Maddesi’ne dayanarak hurda araçları belirlediklerini belirtti. Toprakdeviren, “Genellikle çevre ve görüntü kirliliğine neden olan, güvenlik açısından riskli hurda araçları tespit ediyoruz. Vatandaşlardan veya ilçe belediyelerinden gelen şikayetlere dayanarak çalışmaya başlıyoruz. Aracın bulunduğu yerde tespit yapıyoruz. Eğer plakalıysa ilçe belediyesine yazı yazarak 7 gün içinde araç sahibine tebligat yapılmasını istiyoruz. 7 gün içinde araç sahibine ulaşılamazsa, emniyet ile çalışarak aracın sahibine ulaşmaya çalışıyoruz. Ulaşamadığımızda, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği trafikten men tutanakları ile aracı çekiyoruz” dedi.
“Çalıntı Veya Yakalama Kararı Bulunan Araçların Alınmıyor”
Fatih Toprakdeviren, Hurda Araç Merkezi’ne çalıntı veya yakalama kararı bulunan araçların alınmadığını ifade etti. Araçlar 6 ay bu merkezde tutuluyor. Bu süre zarfında araç sahipleri, İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne başvurarak Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nden alacakları bir belge ile araçlarını geri alabiliyor. 6 ay sonunda çekilmeyen araçlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Emniyet Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ortak çalışmasıyla Makine Kimya Endüstrisi’ne (MKE) devredilerek ekonomiye kazandırılıyor.
2020 yılı Ocak ayında hizmete giren merkeze bugüne kadar 684 araç çekildi. Bu araçların 177’si sahiplerince geri alındı, 31 araç ise ekonomiye kazandırıldı. Merkezde şu anda 476 hurda araç bulunuyor. Bu proje, İzmir’in çevresel ve güvenlik sorunlarına çözüm üretirken, aynı zamanda ekonomik katkı da sağlıyor.